Hatay Turizm Derneği Başkanı Sabahattin Nacioğlu ve dernek üyeleri, 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan Turizm Haftası dolayısı ile Hatay Valisi Ercan Topaca´yı makamında ziyaret ederek Hatay turizmin katkılarından dolayı plaket verdi. Ziyarete Vali Yardımcısı H. Volkan Köksal ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüsnü Işıkgör de eşlik etti. Ziyarette turizm sektöründe yaşanan daralma ve çözüm yolları değerlendirildi. Hatay´ın tarihi dokusu, doğal güzellikleri, gastronomi konusundaki zenginliği, hoşgörüsü, inanç çeşitliliğini turizmi etkileyen olumlu değerler olarak işaret eden Hatay Valisi Topaca, "Temennimiz her şeyden önce Suriye´deki sorununun çözülmesi ile birlikte turizmin önündeki engellerin ortadan kalkması ve ilimizin bu potansiyellerinin daha iyi açığa çıkmasıdır" dedi.
"Çıkar çatışmaları bitmiyor"
Bütün dünyada olduğu gibi komşu ülkelerde yaşanan gelişmelerin turizmi etkilediğini belirten Vali Topaca, uluslararası barışın bozulmasının turizmi dünyanın her tarafında etkilediğini de sözlerine ekledi. turizm için dünya barışının sağlanması, insanların her yönüyle hoşgörü içinde olması çok önemli olduğunu vurgulayan Topaca, şunları ifade etti: "Ama maalesef dünyadaki dengeler, çıkar çatışmaları bitmiyor. Biz her şeye rağmen kendi potansiyelimizi harekete geçirme, kendi değerlerimizi insanlığın hizmetine sunma ve turizmden ulusal refahımızı arttıracak kazancı sağlama konusunda çalışmalarımızı devam ettireceğiz."
Yavaşlama gözden geçirmenin fırsatı olsun...
Hatay olarak her zaman mevcut durumunu iyileştirebilen, geliştirebilen bir yapıda olması gerektiği kaydeden Vali Topaca, yavaşlama döneminde bölgedeki değerleri gözden geçirerek eksiklikleri tamamlamanın da fırsatını oluşturabileceğini kaydetti. Topaca, özel sektörün de kendini yenilemesini önerdi. Topaca şöyle konuştu: "Savaş olmasa bile bu altyapınız yeterli değilse ülke olarak da kent olarak da turizmden istediğiniz payı alamazsınız. Bizlerin bir anlamda bu alanlardaki eksikleri tamamlamamız gerekiyor. Dolayısı ile kent olarak, ülke olarak hep birlikte buna eğilmemiz gerektiğini düşünüyorum."
Nacioğlu: Umut İl Konseyi´nde
Hatay Turizm Derneği Başkanı Sabahattin Nacioğlu, Hatay Valisi Ercan Topaca´ya gerçekleştirdikleri ziyarette, oluşturulan il Konseyi´nin güzel çalışmalara vesile olacağına inandığını söyledi. Nacioğlu, şunları belirtti: "Hatay turizmi çok büyük yaralar aldı. Bu yaraları hep birlikte azim göstererek, tanıtım çalışmalarımızı arttırarak sarmamız gerekiyor. Bununla ilgili Sayın Valimiz başkanlığınızda bir il konseyi kuruldu. Bu konseyin turizm konusunda güzel çalışmalara vesile olacağını düşünüyorum. Bunun yanında ülkemiz ve dünya kamuoyunda Hatay risk algısı yüksek bir il. Sizin de tüm konuşmalarınızda belirttiğiniz gibi Hatay güvenli ve huzurlu bir kenttir. Bunu ülkemize ve tüm dünyaya yansıtmamız gerekiyor."
Sektör temsilcileri nasıl değerlendirdi?
Hüseyin Güngör Alkaç (Turist Rehberi): Sektör yıllar öncesi altın çağını yaşadı. Özellikle Körfez Krizi´nden itibaren sektörde bir duraklama yaşandı. Bu duraklamanın birkaç yıl sonrası yeni yeni dirilmeye, kendini göstermeye başladı. Ancak son zamanlarda artan, özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinde olmak üzere artan terör olayları, bunun yanında İstanbul Sultanahmet´te gelen yabancı turistlerin öldürülmesi, gelen turistleri tehdit ettiği düşüncesiyle bir çok ülke artık Türkiye´ye gitmeyin duyurusu yapmakta ve tabiri caizse turizm sektörü tamamen bitmiş bir durumda. Peki ne yapmamız gerekiyor? Bizim yapmamız gereken her şeyden önce vatanımıza-bayrağımıza sahip çıkmak, terör odaklarının ülkemizden tamamen çekilmesini beklemekten başka bir şeyimiz yoktur. Şu anda ciddi sayıda bir daralma var. Bölgesel olarak baktığımızda aynı sıkıntıları burada da görüyoruz. Yeni yeni turizmle ilgili düzenlemeler yapılmakta, ama ne yazık ki, turizm pazarı artık bu tarafa olmadığı için özellikle Hatay, sınır bölgesi olması nedeniyle, Reyhanlı´daki bombalama olayı ve dış-iç basında bunun ‘reklamının´ yapılması gerekçesiyle bu bölgeye turist akını yok denecek noktadadır. Temennimiz terörün bir an evvel bitmesi. Bekleyeceğiz.
Alp Güneşberk (Silpius Turizm): Sorun yaşıyorduk, ama maalesef Suriye krizinden sonra daha da yoğun yaşar hale geldik. İç turizme dönük hale geliyoruz, ama sayın valimizin de katkısıyla gerçekleştirilen bir çalıştayda tur operatörleri buraya davet edildi, iki günlük bir tur düzenlendi, bölgemizin güvenli olduğunu ispatlarcasına. Şu anda İstanbul başlangıçlı turlara baktığımızda içerisinde Hatay var. Hatay gerçekten de görülmesi gereken bir merkez. Gerek mutfağıyla, gerekse yerleri ve özellikleriyle mkutlaka gezilmesi, görülmesi gereken bir yer olduğunu bilmemize rağmen bunun reklamını çok iyi yapmamız gerekiyordu. Ama maalesef Suriye krizinden dolayı sadece Türkiye´den değil, dünyanın herhangi bir yerinden gelen arkadaşlarımızdan duyduğumuz kadarıyla bütün Türkiye bazında inanılmaz bir yer olarak tanıtılıyor. Bölgede de göründüğü kadarıyla kriz kolay kolay atlatılacak gibi görünmüyor. Toplantılara katıldığımızda 2016 değil, hatta 2017´nin bile kayıp bir yıl olduğu söyleniyor. Bu üzüntü verici bir durum. Sadece tur yapan acentalardan değil, uçak biletleri açısından da benzer problemleri yaşayabiliyoruz. İnşallah her şey daha iyi gidecek diye bekliyoruz.
Canan Gürpınar (Manşet Turizm): Daha yeni turizmi oldum. Ben senede bir tane yurt içi bir tane yurtdışı ayarlıyorum, İstanbul´daki acentayla anlaşıyorum. Onların aracılığıyla çıkartıyorum. Eskiden insanlar gezmeye para harcamıyorlardı, daha çok yatırıma harcıyorlardı. Artık gezmeye belli bir bütçe ayırıyorlar. Belli bir yaş üzeri özellikle. Ancak bu bölgede savaş var zannediyorlar. Buraya gelmiyorlar, ama buradan dışarıya çok fazla gidiş var.
Hüsamettin Ay (Gri Tur): Biz daha çok yurt içi turlar yapıyoruz. Türkiye´nin her tarafına gidiyoruz. Öncelikle Kapadokya´ya. Yakın tarihte de Halfeti-Antep turumuz var. Şimdi de yaza hazırlık yapıyoruz. Sektörün çok fazla tadı yok; Türkiye´nin durumundan dolayı… inşallah iyi olacak, temennimiz bu şekilde. Gelişmeler en başta turizmi, zincir olarak yerel acentelere kadar etkiliyor. Gelişmeler en fazla turizmi etkiledi. Turizm biraz lüks bir ihtiyaç olduğu için kolay vazgeçilen oluyor. Artısı olduğunda gidiyor, tatilini yapıyor. Alternatifimiz var mı diye düşündüğümüz zaman sahil otelleri biraz indirime gittiler, yurtiçini sahil otellere yönlendirdi. Otellerin fiyatını düşürmesi biraz içerde hareket yarattı. Ama alternatif olur mu bilemiyoruz?