Arsuz-İskenderun Halk İnsiyatifi adıyla sosyal medyada örgütlenen ve Arsuz Belediyesi Karaağaç hizmet binası yanında bulunan parkta toplanan vatandaşlar, Suriye’de devam eden vahşetin son bulması için çağrıda bulundular.
Arsuz İskenderun Halk İnsiyatifi adına açıklama yapan Eşref Karayün, Suriye’de devam eden vahşetin Suudiarabistan ve Katar başta olmak üzere Vahhabi Selefi anlayıştan beslendiğini belirterek, din ve mezhep ayrımı gözetmeksizin insanlık adına bir vahşet yaşandığına dikkat çekti.
Eşref Karayün konuşmasında şöyle dedi : Cisr-ıl şuğuru unutmadık.. Maan’ı Adra’yı unutmadık… Mabğuca ve cebel Muhsin’in acısı ve öfkesi hala kalbimizde.. İştebrak’ı unutmadık…
Alevi olduğu cesaretle haykırırken katledilen Hamza’nın anısını yaşatmaya ant içtik…
İkrime de can veren cennet kuşlarının masumiyeti ve gülücükleri ışığımız oluyor…. Ve bugün Suriye yine bir kıyım, ve insanlık dışı vahşetle karşı karşıya .
Aynı acı bizi bugün Hama’nın el zara köyünde buldu.Batılı emperyalist güçlerin ılımlılar, demokrasi savaşçıları diye pazarlamaya çalıştığı, son birleşmiş milletler güvenlik konseyinde terör listesine alınmaları bile engellenen El-nusra ve Ahrarı şam başta olmak üzere humus askerleri ehli sünnet tugayları adlı vahhabi selefi terör örgütleri Hama’nın el Zara kasabasında katliamlara başladı.
Cihatçı katillerin olay yerinde propaganda amaçlı paylaştıkları görüntülerde ,evlere yapılan baskınlarda ölenlerin silahsız masum sivil halk olduğu , ve katlettikleri masum kadın ve çocukların cansız bedenleri üzerine basarak poz verecek kadar gözleri dönmüş caniler ,insanlıktan çıkmış mahlukatlar olduklarını hep birlikte gördük .Yüzün üstünde insanın katledildiği pek çok kişinin esir alındığı bir tabloyla karşı karşıyayız.
Coğrafyamızda acılara ve katliam kültürüne karşı tepki eşiğimizi yükseltmeye çalışanlara karşı öfkemizi ve hüseyni duruşumuzu buradan tekrar hep birlikte haykırıyoruz. Türkmen dağı yalanı üzerinden ülkede ve Suriye’de ırkçı, gerici, cihatçı çetelere verdiği desteği meşrulaştırmaya çalışan , AKP hükümeti bugün el-zara da vahşice katledilen Türkmen halkına sessiz kalması, ne denli samimiyetten uzak ve iki yüzlü olduklarını göstermektedir. Dünya ve ülke kamuoyunu bu konuya gözlerini açmalarını ,sesimizi duymalarını bekliyoruz.
Bu savaşın masumiyet ve vahşiliğin savaşı oldugu açıktır. Suriye’nin direnişi bugün dünyada, emperyalizme siyonizme karşı savaşın somutlaşmış bir ifadesi olmuştur. Bu savaş emperyalizmin Suriye özelinde orta doğunun tüm halklarına, Ortadoğu halkının sahip olduğu maddi ve manevi tüm değerlerine top yekün saldırısıdır. Emperyalizm bu müdaheleyi, parameliter , cihadist , selefi vahhabi örgütler eliyle yapmaktadır. Bugün gerek sağlık, gerek silah mühimmat ve uluslararası arenada her türlü siyasi desteğe kadar kimlerin eliyle güçlendirildikleri ortadadır. Bugün Suud ve katar Petro-dolar krallıkların uluslar arası emperyalist güçlerin uşaklığında tekbirci ideolojiyi orta doğuda bir demokrasi seçeneği olarak karşımıza çıkarmaları, halkımızın varlığına ve tüm dünya barışına açık bir tehdit oluşturmaktadır. Çeçenistan, doğu Türkistan,Libya ve dünyanın sayısız bölgesinden Suriye’ye halklarına musallat edilen bu maaşlı terör şebekelerine karşı Suriye halklarının direnişine destek olmak hepimizin ve tüm insanlığın sorumluluğudur. Savaşın vahşi boyutunun sadece Suriye’de olmadığı unutulmamalıdır. Aynı zihniyet ülkenin her yanını kana bulmakta, masum halka karşı zulüm etmeye devam etmektedir. Maraş’ta yapılmaya çalışılan yeni el Zaraların ayak sesleridir. Sınırların kontrolü ve güvenliği söz konusu değildir. Şehirlerimiz her gün bombalanmaktadır. İnsanlık düşmanı ırkçı, mezhepçi, gerici tüm aktörler bugün Arap, Kürt, Türk, Süryani, Ezidi, Hristiyan, Sünni, Alevi tüm halkların ortak mirasına, medeniyetine karşı savaş açmışlardır. Bu cepheye karşı biz barış ,emek, demokrasi, özgürlük mücadelesi verenlerin safı bellidir. Buradan İslamofaşist idelojilere karşı , ortadoğunun özgürlüğünü isteyen , yeni Osmanlıcılığa karşı var olma mücadelesi veren ,emperyalizme ve siyonizme direnen güçlerin yanındayız. Hz. Alinin “haksızlık karşısında susmayın, tek başınıza bir şey yapamıyorsanız örgütlenin birleşerek savaşın, onu yapamıyorsanız zulmü herkese duyurun” sözünden hareketle bugün dört bir yanımız vahşet, kan, katliamla örülüyken. Hepimizin mücadeleyi kesintisiz devam ettirmemiz gerektiğini biliyoruz. Halkımızı bu konu da hassasiyet göstermeye ve duyarlı olmaya davet ediyoruz !...