Elbetteki hepimiz çocuklarımızın geleceğe dair daha rahat,daha huzurlu ve daha aydın bir ortamda yaşamalarını en önemlisi de mutlu olmayı öğrenmelerini istiyoruz.
    Peki bunları sağlamak için nasıl bir zemin hazırlıyoruz?Aile içi ilişkilerimize önem verdiğimiz gibi insan ilişkilerimiz, hayata bakış açımız ve kişilik gelişimimize ne kadar önem veriyoruz?         Çocukların aileleriyle kurdukları bağ biçimi bütün yaşamlarındaki ilişkilerini, hayata bakış açılarını ve hayatı anlamlandırmalarını öğrenmelerin de en önemli görevler ebeveynlere düşmektedir.
    Bu yüzden sağlıklı bir ilişki tutarlı, güven içeren davranışlar ve tatmin edici söylemlerle tamamlanır.Dürüstlük en önemli kişilik özelliğidir.Ama toplum olarak öyle bir yerdeyiz ki etrafımızda oluşan olayları gözle görünen gerçekleri olduğu gibi değilde,kamufle ederek ısrarla ters yüz edip gerçekleri gizleme,görmezden gelme, uydurulan ve çarptırılan gerçeklere inanma bariz hakim durumda.
    Ne yazık ki bu oluşan sapkınlıklar ve yalanlar her alanda sürmeye devam ediyor. Ayrıca savunulan doğrular hayata geçirilmiyor. Çocukları terbiye ederken öğretilen bir çok şeyin uygulanmadığını sadece söylemlerle kaldığını biliyoruz.
    Mesela nefretin,kinin,yalan söylemenin,saygısızlığın ve buna benzer bir çok şeyin yanlış olduğunu öğretir fakat biz bunların kaçta kaçını hayata geçiririz?Şahsen hayat felsefesi her şeye ve herkese rağmen doğruları savunmanın,dürüstlük ve onurlu yasama kendini adayanlardan yanayım en önemlisi de üç maymunu oynamaktansa hiç yaşamamayı tercih edenlerdenim.
    Dünya hepimizi sığabilecek kadar geniş ve sayısız nimetlerle dolu.Paylaşamayacağımız ne olabilir ki?Kim baki kalabildi ki bu fani dünyada?
    Firavun bile ölümlü değil miydi?Hepimiz gelip geçiciyiz. Çocuklarımıza güzel ve aydın bir gelecek sağlamak bizlerin elinde....Bırakın artık birilerine yaranmaya çalışmayı yada korkutulan insan konumunda olmayı,gök yüzündeki yıldızlar,denizdeki balıklar,ormandaki ağaçlar,bulutlar,ay ve güneş hepimiz için sunulmuştur.
    Her şeyin özgürce paylaşıldığı,yoksulluğun yerine varlığın yaşandığı,barışın egemen olduğu,geleceğin güzel günler vadettiği bir dünyada yaşamak için biraz daha özverili ve duyarlı olmak varken sonu belli olmayan yolu seçmenin ne anlamı var? Bu günlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz yarınların gençlerine ve en değerli varlığınız olan çocuklarınıza bırakacağınız hazineniz doğrularınızı savunmak olsun....Sevgilerimle.